Engellenmiş bireylerin yeteneklerini, yapabilirliklerini açığa çıkaran Düşler Akademisi; tüketim ekonomisinin, bireyleri de tüketen canavarına karşı şirket çalışanlarının en kaliteli, en keyifli ve en gönülden paylaşımlarını koymalarını da sağlayarak yeni bir dönemin öncüsü ve vitrini oldu. Evet, engelsiz ve eşit bir yaşam ütopya değil, biliyoruz artık. Fazlasıyla mümkün! Birlikte yola çıktığımız herkese selam olsun…

Girişimcilikte Önce Kadın sayesinde, üniversiteden sonra hiçbir işte çalışmayıp çocuklarıma adadığım hayatımda ilk defa kendi başıma bir gelir elde ettim. En önemlisi de artık ürünlerimi yaparken yalnız hissetmiyorum ve can suyu sermayemle hayallerime bir adım daha yaklaştığımı biliyorum.

Yarını Kodlayanlar eğitimleri ile bilgisayarlara bakış açım değişti, işlerin bir kodla yapıldığını öğrendim. :)

Yarını Kodlayanlar projesi ile kodlamadaki düzen sayesinde okuldaki derslerde daha rahatım. Kodlamadaki düzen, gerçek hayattaki düzenle de çok örtüşüyor.

Yarını Kodlayanlar projesini görünce kendimi geliştirmek ve daha küçük yaştaki çocuklara kodlama öğretebilme heyecanlanıyla projeye dahil oldum. Öğrenci olarak sürekli öğretmenlerimizden ders alıyoruz zaten. Fakat yeni bir kavram var artık “öğretirken öğrenmek” bu kavramla bildiklerimi başkalarına öğretebilmek bana büyük bir mutluluk veriyor.

Oyunların arka planını da öğreniyorum. Benim söyleyeceğim şu: İnsanın sonu gelir ama yazılımın sonu asla gelmez.

Girişimcilikte Önce Kadın projesinde yer almanın en keyifli yanı kadınlarımızın güncel teknolojiyi kullanarak, üreterek ve satarak aile bütçesine katkı sağlar duruma gelmelerini takip etmek oldu. Tüm kadınlarımızı tebrik ediyor, girişimcilik yolunda başarılarının devamını diliyoruz.

"Her şey inanmakla başlar" dedik ve kadınlarımıza bu projeye sadece el emeği göz nuru ürünlerin sergilenmesi olarak değil, girişimciliğe dönüştürülecek bir fırsat olarak da bakılması gerektiğini anlattık. Bugün geldiğimiz noktada, kursiyerlerimizin girişimcilik potansiyeline inanmakla ne kadar doğru bir adım attığımızı görüyoruz.

Düşler Akademisinde sevgi dili vardır, bozan çok mutlu olamaz düşler diyarında. Tanıyıp tanımadığın herkes seni sever, sana gülümser, yoldaş olur. Yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, din, ekonomik sınıf etiketleri kapıda bırakılır, herkes ‘gönüllü’ t-shirt’ünü giyer…

Bizler kadınların ruhuyla, kabiliyetleriyle hayatın bizzat içinde yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Girişimcilikte Önce Kadın Projesi bu konuda paydaşı olduğumuz önemli projelerden bir tanesidir. Projede girişimci olmak isteyen kadınları Türkiye’ye kazandırmaktan büyük heyecan duymaktayız.

Yarını Kodlayanlar projesinde gerçekten de geleceği kuracak olanlar, geleceği kodlayacak olanlar var. Benim oğlumda onların arasında olduğu için çok mutluyum.

Çocukken parçaları alır, kendimce robot yaptığımı sanırdım. Bizim zamanımızda popüler bir çizgi film vardı; Beyblade diye. Kendi Beyblade’imi yapmıştım. Ben üreten biri olmayı seviyorum ve gönüllü öğretmenlik yapıyorum.

Daha önce hiç kimseden takdir görmemiştim. Yapamayacağımı ve başaramayacağımı söyleyenler çoktu. Fakat Girişimcilikte Önce Kadın projesi aracılığıyla aldığım kurslar özgüvenimi yerine getirdi. Artık başarmak için önümde hiçbir engel olmadığını düşünüyorum.

Her zaman öğrencilerime nasıl bir pazar yaratabilirim düşüncesindeydim. Girişimcilikte Önce Kadın projesi bu anlamda hayallerimi gerçekleştiren bir proje oldu çünkü çok sevdiğim öğrencilerime satış imkânı yaratarak ürünlerinin geniş kitlelere ulaşmasını sağladılar. Fatma Gündoğdu

Olgunlaşma Enstitüsü, Trabzon / Danışman Öğretmen

Girişimcilikte Önce Kadın projesi ile neler başarabileceğimi gördüm. Bu konudaki en büyük etken projede almış olduğum bilişim teknolojileri dersleriydi. Yarışmada, halk oylaması boyunca teknolojiyi kullanarak elimden geldiğince daha fazla kitleye ulaşmaya çalıştım ve sosyal medya aracılığıyla ne kadar çok insana ulaşabileceğimi gördüm.